Aamir Khan ve Yerleşik Düzeni Altüst Eden Filmler

Hindistan sineması denilince sanırım akıllara ilk gelenler müzik ve dans oluyor. Müzik ve dans ile çevrelenmiş kötü filmler de haliyle önyargıyı ortaya çıkarıyor. Bolywood bu yönüyle özellikle Türk sinemaseverler için eksi bir puanla masaya yatırılıyor. Hindistan sinemasının köklerine bağlılığını reddetmeyişi gibi bir durumu da göz önüne alırsak – Nerdeyse her filmde ne olursa olsun, yerel müzikler ve dans var – geriye sinema izleyicisine yapacak tek bir şey kalıyor; İyi örnekleri ayıklamak. Bu yazının temelinde de bu amaç var. Çok iyi örneklerle bir seçki yapmak. Bu seçkinin ortağı ise Aamir Khan.

Aamir Khan, Hindistan sinemasının (Bolywood) en gözde oyuncusu istisnasız an itibariyle. Hindistan sinemasına oyunculuğun yanında prodüktör ve hatta yönetmenlik ile hizmet ediyor. 1965 yılında doğmuş olmasına rağmen, filmlerinde genç ve dinamik roller almaktan ve bu rolleri en iyi şekilde kotarmaktan yana da bir derdi yok. Aamir Khan neden bu kadar önemli, ve neden Hindistan sinemasınının en iyi 5 filminin 4’ünde bu adam –imdb verilerine göre - var ? Bunun iki temel nedeni olduğunu düşünüyorum.

·         İlk olarak sinemaya adanmışlığını gösterebilirim.  Daha önce de belirttiğim gibi Aamir Khan sadece çok başarılı ve yakışıklı bir oyuncu değil, aynı zamanda bir prodüktör ve yönetmen. Sinemanın her aşamasına emek vermekten geri durmuyor. Kötü filmlerinin yanı sıra çok iyi filmlerinin olmasının da sırrı bu sanırım. Sürekli bir öğrenme ve kendini geliştirme arayışında.

·         Aamir Khan aynı zamanda bir sofist. Tuhaf bir kavram belki ama filmlerinde eğitici olmaktan hiç kaçınmayan bir sinemacı-aktör. Sinema dili ve oyunculuğunun yanında filmlerindeki üst perdeden verdiği mesajlarla da oldukça farklı ve de yararlı. Hiç işlenmemiş ya da işlenememiş filmlerde büyük başarı sergiliyor. Sanırım bu özelliğinin doruk noktası – Taare Zameen Par- filmi. Aamir Khan bu filmin hem başrolünden hem de yönetmen koltuğunda, müthiş bir resim çiziyor.

      Gelelim  en iyi filmlerine. Filmleri tarihsel bir kronoloji ile vereceğim. Derecelendirme yapmayı açıkcası başaramadım. Bu filmler böyle bir yazıda da derecelendirilmeyi hak etmiyor zaten.

        Dil Chahta Hai – 2001

Yönetmen :  Farhan Aktar

Aamir Khan, Saif Ali Khan, Askhaye Khanna, Preity Zinda

Aşklar, yaşantılar, tercihler ve geçmiş ile gelecek arasındaki çoklu hikayeleri barındırıyor Dil Chahta Hai. Sanat ruhlu bir genç ressam, aşık olmak konusunda hep hevesli ve hep başarısız bir Romeo ve kaygısız, uslanmaz çapkın bir Kazanova'nın arkadaşlıkları üzerine kurulan film, yaşantıların çeşitlenmesi ve yol ayrılıkları ile hayatın aslında ne kadar zor olabileceğini ortaya koyuyor. Zorluğun odak noktasında "Aşk" var. Eğlenen, kavga eden, küsen ve yolları ayrılan gençlerin kendi başına hikayeleri akmaya başlayınca, zorlukların ne kadar fazla ve ne kadar değişken olabileceğini de anlıyorsunuz

    Rang de Basanti - 2006

 Yönetmen: Rakeysh Omprakash Mehra

  Aamir Khan, Alice Patten, Siddharth

"Paslanmış kulakları açmak için yüksek sesli haykırış gerekir!

Tutku ve heyecanla ”Hindistan Bağımsızlık Mücadelesi”nin görünmeyen kahramanlarının belgeselini yapmaya çalışan bir İngiliz ve bu belgeselde o zamanın idealist gençlerini oynamaya çalışan yeniyetme neslin hikayelerini anlatan bir film içinde film.

Bu  belgeselde, eski zamanın idealist gençlerini, yeni zamanın hedonist gençlerine oynattıran yönetmen aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasına bir ışık tutmak, aradaki farkı ortaya koymak ve bunu da taraf tutmadan yapmak, gibi sosyal amaçların da peşine düşmüş.

Filmin uzun süresi, finale kadar olan hızlı tempo sayesinde gözünüzde büyümüyor, final ise soluk soluğa bir akışa sahip. Çok sert bir akışla ve haddinden fazla sert bir final ile perdeyi kapatan film nihayete erdiğinde şöyle bir soru ortaya koyuyor çoğu sinemaseverin aklına; “Bu film Türkiye’de çekilebilir mi?” Cevabını siz vereceksiniz zaten

      Taare Zamen Paar - 2007

Yönetmen : Aamir Khan

Aamir Khan, Darsheel Safary, Tanay Cheda

“Bütün çocuklar özeldir” gibi konuşula konuşula oldukça sığ bir slogana dönüşen bir gerçeğin hikayesi “Taare Zameen Par”. “Çocukları anlayamazsanız ne olur? Nasıl bir facia ortaya çıkar“ sorusunu sorduğunu zannettiğiniz anda aslında “Çocukları anlarsanız ne olur, nasıl bir mucize ortaya çıkar? ” sorusuna cevap verdiğini anlayacaksınız filmin. Yerleşik yargıların, sığ eğitim sisteminin, sistemin kölesi olmuş ailelerin ve öğretmenlerin yerden yere vurulduğu film bu açıdan “3 İdiots” filmiyle aynı mesajlara da sahip. Sadece anlatımları ve merkezleri farklı. Derin bir spoi içerecek ama o resimler ortaya çıkmaya başladığı an gözleri ışıldamayan, boğazı düğüm düğüm olmayan çok az insan vardır büyük ihtimalle.

      3 İdiots - 2009
      Yönetmen: Rajkumar Hirani
      Aamir Khan, Madhavan, Kereena Kapoor

Her zaman “Her şey yolunda" – All is Well

Arkadaşlık, aile, hedefler ve eğitim sistemi üzerine bir hikaye. Ama en çok başkalarının tasarladıkları hayatı yaşamak üzerine bir hikaye. Eğlendirici, neşeli ve komik bir hikaye. Ara ara yüksek doz duygusallık vermiyor değil. Filmlerde müzik ve dans kullanmayı seven Hint sinemasının en iyi yapımlarından biri. Kalabalık bir kadro, çok güzel kurgulanmış senaryo, günlük yaşantının temelleri üzerine oturtulmuş karakterler ve evrensel bir mesaj taşıyan ana fikir. Çok başarılı bu film özellikle Tük sinemaseverlerin en çok beğendiği hint filmi olma özelliği ile de ön plana çıkıyor.

PK - 2014
Yönetmen : Rajkumar Hirani
Amir Khan, Anuskha Sharm, Sanjay Dutt

Bir uzaylı dünyaya inse ve ilk olarak onu tekrar gezegenine döndürecek kolyesini çaldırırsa ne yapar? Yoksa Tanrı'dan mı yardım istemelidir? Peki hangi Tanrı'dan?

"Öğrendim ki, iki tanrı var. Biri beni yaratan, diğeri de insanların yarattığı"

Dangal - 2016
Yönetmen : Nitesh Tiwari
Amir Khan, Fatima Sana Shaikh, Zaira Wasim, Sanya Malhotra

Hindistan’ın küçük bir köyünde güreşe ve ülkesine sevdalı bir genç ( Mahavir Sing Phogat). Yetenekli de. Gençlerde ülke şampiyonu. Tek bir hedefi var ülkesine uluslar arası arenada altın madalya kazandırmak ve ülke marşını tüm dünyaya dinletmek.  Ama Hindistan’ın büyük bir bölümünde hüküm süren fakirlik, elini kolunu bağlıyor ve güreş hayatını noktalayıp, para için bir işte çalışmaya başlıyor. Hayalini revize ediyor; Oğlunu dünya şampiyonu yapmak. İlk çocuğu kız oluyor ( Geeta), ikinci çocuğu da ( Babita)..  Üçüncü ve dördüncü çocuğu da. 

Baba üzgün ama neden kız çocuklarından güreşte dünya şampiyonu olmasın ki? Hemen kişisel antrenmanlara başlıyor. Bu oldukça zorlu bir süreç. Çünkü köydeki diğerlerine göre hem bu çaba aptalca hem de ahlaksızca! Kız çocukları sadece yemek yapmak, ev işlerini görmek ve zamanı geldiğinde birisiyle evlenmek zorunda! Kızlar nasıl güreşebilir!

İyi seyirler.