The Stoning of Soraya M. - 2008
Yönetmen : Cyrus Nowtasteh
Yönetmen : Cyrus Nowtasteh
Hikaye : Freidoune Sahebjam
Shohreh Agdashloo, Mozhan Marno, Jim Caviezel, Navid Negahban
Shohreh Agdashloo, Mozhan Marno, Jim Caviezel, Navid Negahban
The Stoning of Soraya M. “Soraya’yı Taşlamak” şah
sonrası İran rejiminin etkileri ve çıkarın en kutsal değerleri yontmak
pahasına olsa bile çıldırtıcılığına dayalı bir film. Yapımın yönetmenlik koltuğunda,
İran asıllı Cyrus Nowrasteh oturuyor. Filmin başrollerinde Mel Gibson’ın hayli
ses getiren yapıtı “Tutku – Hz. İsa’nın Çilesi”nde İsa peygamberi canlandıran
Jim Caviezel ile Shohreh Aghdashloo, Mozhan Marno ve Navid Negahban var.
Film içeriği ile ilgili ilk mesajını 14. Yüzyılın en
önemli şairlerinden Hafız-ı Şirazi’nin mısraları ile veriyor
“Olmayın riyakârlık edenlerden,
Bir yanda yüksek sesle Kur'an'ı dillendirirken
Öte yanda ahlaksızlığını sakladığını
zannedenlerden”
Bir komplonun toplumsal histeriyi çıldırtması
üzerine, çocuklarından başka kimseyi düşünmeyen masum Soraya’nın, dinsel ve
geleneneksel bahanelerle idama götürülüşünü izlerken, çaresizliğin bazen ne
kadar yanıbaşınızda durduğunu da kavrıyorsunuz. Film ilerledikçe sizin de
içinize bir kasvet çöküyor, öfkeleniyor ve hüzünleniyorsunuz. Mutsuz ve acı
sonla biten en vurucu filmlerin başında geliyor The Stoning of Soraya M.
Bazı yorumlarda film İslam düşmanı bir film olarak gösterilmiş. Bu yorumlara kıyısından da olsa katılmak mümkün değil. Zira bu filmde acımasızlığın merkezine oturan insan. Kendine göre kanunlar uyduran insan, kanunları kendi lehine göre eğip büken insan. Yalanlar söyleyen insan, tehdit eden insan, isteyen ve istediği için her türlü ahlaksızlığı doğru gören insan. Bu filme bir rejim eleştirisi denilebilir en fazla ve algıları açık, gözleri gören insanlar insanı yerle bir eden bir rejime düşmanlıkla, “kutsal dine” düşmanlık arasındaki o çizgiyi kolaylıkla görebilirler.
Bazı yorumlarda film İslam düşmanı bir film olarak gösterilmiş. Bu yorumlara kıyısından da olsa katılmak mümkün değil. Zira bu filmde acımasızlığın merkezine oturan insan. Kendine göre kanunlar uyduran insan, kanunları kendi lehine göre eğip büken insan. Yalanlar söyleyen insan, tehdit eden insan, isteyen ve istediği için her türlü ahlaksızlığı doğru gören insan. Bu filme bir rejim eleştirisi denilebilir en fazla ve algıları açık, gözleri gören insanlar insanı yerle bir eden bir rejime düşmanlıkla, “kutsal dine” düşmanlık arasındaki o çizgiyi kolaylıkla görebilirler.
Filmde Zehra’nın, idama götürülüş öncesi Soraya’nın
saçlarını tararken söylediği bir ezgi var ki, olduğunuz yere sizi çiviliyor.
Uzun süredir bu kadar dolu gözlerle takılı kaldığımı hatırlamıyorum. Filmde çok
önemli repliklerden birisi de “Bu dünya erkeklerin”. Film için doğru ama eksik
bir replik belki de, filmin sonunda anlıyorsunuz ki, “Bu dünya vicdansızların”
Film, gerçek bir hikayenin bir romana daha sonra
da filme uyarlanması esasında. Filmin sonunda da bu durumla ilgili bilgiler
veriliyor zaten.
“Fransız
asıllı İranlı yazar Freidoune Sahebjam, Süreyya'nın Recm Edilişi adlı romanını
yayımladığında, İran'daki recm ve kadın hakları sıkıntıları üzerine dikkatleri çekerek, en çok satanlar listesine
girmiştir Resmî kaynaklarca inkâr edilse de çoğu kadından oluşan sayısız insan,
dünyanın dört bir yanında halen recm edilerek öldürülmektedir.”
Ve Soraya'nın 9 yaşında çekilmiş tek resmi
Yüksek sesle haykıran bir film izlemek istiyorsanız ve henüz Stoning of Soraya M. filmini izlemediyseniz, yapmanız gereken bu filmi en uygun zamanda doya doya izleyebileceğiniz bir şekilde izlemeniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder