22 Kasım 2015 Pazar

Viskiye Giriş - 101




Quentin Tarantino'nun harika filmi "Inglorious Basterds" filmini izleyenler hatırlayacaklardır. Bir "bar" sahnesi... İzleyenler hatırlasın, izlemeyenler de izlesin...
Alman subay kılığına giren Amerikalı asker, bir yanlış yapar ve Nazi subayına yakalanır. Ondan sonra da kan gövdeyi götürür. Ancak kan gövdeyi götürmeden önce akan, uzun ve klasik bir Tarantino filmine yakışır tarzdaki muhabbetin ucu "viski"ye gelip bağlanır. 



İtiraf etmeliyim ki, viski ile ilişkim o sahneden sonra başladı. İlk viskimi o filmi izledikten sonra içtim. Ve yine kabul etmeliyim ki; ilk sefer oldukça enteresandı. Sonrasında alıştım. Keyifli ve bazen yalnız günlerimde uzun viski seansları yaptım kendime. Gittikçe keyif veren ve kendi adıma bir tutkuya dönüşecek olan viski yolculuğum da böyle başladı.
Viski yolculuğumun başında herkesin bildiği markalar ile yol aldım. Johnie Walker, Ballantine’s Jack Daniels, Chivas Regal. Giderek keyifli bir hale geliyordu. Sonrasında kendime göre vites arttırdım ve Gentlemen Jack’i de koleksiyonuma ekledim.
Ancak benim için viski yolculuğumu değiştiren iki kırılma anı vardır. Bunlardan ilki İrlanda seyahatim sırasında tanıştığım Jameson ve bir viski sohbeti esnasında tatmam için önerilen Glenfiddich. Jameson ile tanışıklığım daha fazla viski tatmam gerektiğini, Glenfiddich ile tanışıklığım ise single malt dünyasının büyülü dünyasına doğru yol almam gerektiğini öğretti bana.
Kısaca hikaye bu.

Tattım, keyfini sürdüm, okudum, öğrendim, tattım, keyfini sürdüm ve artık yazıyor, not alıyorum. Büyüleyici bir dünya viski dünyası...
Viski notlarına geçmeden evvel. Viski tadımı ile ilgili öğrendiğim ve pratik yaptığım bazı noktaları da eklemek istiyorum. Viski ile ilgili oldukça fazla makale okudum. Okuduğum makaleleri de alt tarafta kaynak olarak belirteceğim ki bana ufuklar açan insanların emeklerine saygısızlık olmasın
Viski ; Son derece özenli ve uzun bir üretim aşamasından sonra şişelenen alkollü bir içkidir. Arpa, buğday, çavar veya mısırdan – önce mayalanıp, sonra damıtılarak- üretilen ve meşe fıçılarda dinlendirilerek olgunlaştırılan bir içkidir.

Viski konusunda lider olan ülkeler İskoçya, İrlanda, Kanada, Amerika  ve Japonya’dır. İrlandalı ve Amerikalılar “whiskey”, İskoç, Kanadalı ve Japonlar “whisky” diye yazarlar.
Viski üretildiği ülkelerdeki özelliklere göre türlere – bölgelere – ayrılırlar. İskoç viskisi, İrlanda viskisi, Bourbon ( Kentucky/Amerika) Kanada Viskisi ve Japon Viskisi. Son yıllarda bu bölgelere Yeni Zelanda viskisi de eklenmiştir.

Viski türlerinde bir başka temel ayrım daha vardır. Malt, grain ve blended olmak üzere.
Blended (harman) viskiler arpa ve tahılın harmanlanması ve bunun en az %51’inin arpa viskisi olması kaydıyla üretilen viskilerdir. Grain yani tahıl viskisi buğday, çavdar ve mısırdan üretilir. Şüphesiz en özel viskiler “malt” viskilerdir. Malt viskileri %100 arpa maltından damıtılarak üretilmiş viskilerdir ve meşe fıçılarda en az 8 yıl bekletilmesi gerekmektedir. Benim de favorim malt viskilerdir.

İskoç viskileri ile ilgili önemli bir nokta/ayrım daha vardır. İskoç viskileri, damıtım evlerinin bulundukları bölgelere göre de kendi içlerinde ayrılırlar. Çünkü tatları ve üretim aşamaları farklı olan bu viskiler gerçekten de bölgelere göre büyük farklılıklar gösterirler.
Bu alt bölgeler oldukça karakteristik alt bölgelerdir; Speyside, Lowland, Campbeltown, Islay, Highland ve Island.

Amerikan Viskisi yani Bourbon ya da Tennessee. Bourbon ile Tennessee temel olarak aynı olsalar da aralarında küçük bir fark vardır. Tennessee viski, damıtım işleminin ardından fıçılara doldurulurken, kömür içinde süzülür. Jack Daniels’den hatırladığınız o kömür kokusunun nedeni budur.

İrlanda viskilerinin üretim  aşamaları tamamen İskoç viskiler gibi 3 şekildedir ancak temel bazı konularda ayrılırlar. Bu farklılık arpanın çimlendikten sonra saç üzerinde kurutulması ve 3 kez damıtılmasıdır. Böylelikle İskoç viskilerinde büyük bir özellik olan is ve turba kokusu İrlanda viskilerinde olmaz. Ve daha hafif bir içim sağlar.

Gelelim en önemli noktaya.

Viski bir karışım içkisi değildir. Gerçek viski içicileri viskiye buz ya da başka herhangi bir şey koymazlar en fazla “sulandırırlar”. Sulandırma için de birkaç damla yeterlidir. Yaz aylarında nasıl içeceğiz diyorsanız, plastik buz küplerini kullanabilirsiniz.
Viski yemekle içilmez, yemekten hemen sonra da içilmez. Viski aç karnında içilir ya yemekten önce ya da yemekten 3-4 saat sonra içilmelidir. Yukarıda da belirttim viskiye kola da soda da katılmaz. Viskinin yanında çikolata da yenilmez. Tüm bunlar viskiyi viski yapan özel tatları öldürürler. Böyle yaparak sadece alkol almış olursunuz, viski içmiş olmazsınız.

Söylemeden geçemeyeceğim; elde ettiğim viskilerin, özellikle son zamanlardakilerin tamamını bir şekilde yurt dışı kaynaklı tedarik ediyorum. Bu yöntem  daha ucuz viski, dolayısıyla daha çok viski demek.
Bu ön girişten sonra kendi viski tadım notlarıma geçiyorum…


Kaynaklar :
http://meleklerinpayi.com/viski-nasil-icilir/
https://www.masterofmalt.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder