17 Ekim 2012 Çarşamba

Fatih Akın'dan Cennetteki Çöplük



Fatih Akın’ın Kazım Koyuncu, Bob Dylan ve Martin Scorsese’ye saygı duruşunda bulunduğu “Cennetteki Çöplük” kurgusu itibariyle oldukça başarılı bir belgesel. Trabzon’un Çamburnu beldesinde yaşanan dramın, yöre halkının samimi ağzından anlatıldığı belgesel, “Cennet gibi köyümüz, çöplüğe döndü” sözleriyle yükseliyor. 



Belgeselin konusuna gelince;


Daha önceki yıllarda bilinçsiz çöp dağıtımının yerle bir ettiği Trabzon için yeni ve ortak çöp alanları aranır ve bulunur. Bunlardan bir tanesi de Çamburnu beldesinde eskiden bakır işletmesi olarak kullanılan boş bir alandır. İsyanda buradan sonra başlar. Evlerinin yanıbaşında devasa bir çöp toplama kenti oluşan Çamburnu sakinleri kokudan ve kirli sulardan kendi tabirleriyle “ikrah” etmeye başlarlar. Gerek kendi eylemleriyle gerekse de hukuksal başvurularıyla bu alanın yapılmasını engellemeye çalışırlar. Sonuç başarısızlıktır.

2007 yılından 2011 yılına kadar çöp dağının yükselişini izlenir belgeselde. 





Çamburnu’ndan muhteşem görüntüler akmaya başlar perdeye, kendinizden geçersiniz ve büyük özlemle bakarsınız topraklarınıza. Tam bu esnada çöplüğün devasa kirliliği gözünüzün içine sokulur. Sonrasında devam eder yine güzel görüntüler ve araya yine girer çöplüğün devasa kirliliği. Bir türlü güzel görüntülere odaklanamazsınız, çünkü tehdidi bilirsiniz, içiniz sıkılır, gerilirsiniz. Tam bu esnada yöre sakinlerinin sıkıntılarını çok daha iyi anlarsınız. Bunun yanında ciddi risklerin de ne kadar kontrol edilemediğini görürsünüz. Sadece görsel bir şikayet değil zira ortadaki. Çöp sularının arındırılması esnasında problem çıkar, kapkara sular derelere koşar; koku ve gaz ciddi bir tehdit oluşturur; yağmur yağar, çöpler ve çöp suları köye doğru gider; daha da ciddi bir tehdit. 





Fatih Akın’ın köklerine ve toprağına bir minnet borcu olarak değerlendirilmeli film. Olayları sadece ve sadece yaşayanların ağzından anlatmaya çalışıyor Fatih Akın. İki farklı tarafında düşüncelerine ve sözlerine sıklıkla yer verirken, meseleyi gerçekci bir boyutta incelemeyi salık veriyor. Ya sizin başınıza gelseydi, ne olurdu diye sıklıkla sorduruyor aynı zamanda. Film bu yönüyle de oldukça objektif ve oldukça başarılı. Belgesel dilini çok iyi kotarıyor aynı zamanda. Gerçekliği çok iyi işliyor.


Film ve yönetmen tüm bunları yaparken yöre halkının yaşayışı ile ilgili de noktaları atlamıyor. Çayın vazgeçilmezliğini, yöresel festivalleri, kahve muhabbetlerini, hamsinin nasıl yenilmesi gerektiğini…





Bir Trabzonlu olarak filmin gerekliliğine ve doğruluğuna çok inandım. Bunun yanında bir sinema yazarı olarak da belgeselin çok iyi kotarıldığına kanaat getirdim. İzlenmesi , akıllarda ve arşivlerde muhakkak bulunması gereken bir film “Cennetteki Çöplük”. 


İyi seyirler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder